14 Eylül 2013 Cumartesi

Laffer Eğrisi (Laffer Curve)



Arthur Laffer öncelikle Arz Yanlı İktisat denildiğinde aklımıza ilk gelen isimdir ve ölü iktisatçılarımızdan değildir .Ünlü Laffer Eğrisini hangi ABD başkanına sunduğunu hatırlayamadığım sanki bir öğle yemeğinde bir peçeteye çizildiğini hatırladığım , temel olarak İbni Haldun ve J.M. Keynes' in öğretileriyle elde edilmiş hatta bazı kaynaklarda Haldun-Laffer eğrisi olarak geçen ve basitçe; vergi oranıyla vergi geliri arasındaki negatif yönlü ilişkiyi gösteren eğridir.Vergi oranı %100 olduğunda vergi geliri sıfır olacaktır.Aynı şekilde vergi oranı 0 olduğu zaman vergi geliri de sıfır olacaktır.
    Şekilde görüldüğü gibi eğrinin max noktası T* marjinal vergi oranı (ideal vergi  =T/Y, marj.vergi= (dT)/(dY) yani eğrinin max. noktası)   ve  vergi geliri ona tekabül eden Y* dır.Eğrinin sol tarafında vergi gelirini arttırmanın yolu vergi oranını arttırmaktan geçer.(eğrinin solunda vergi oranı T1 den T2 ye yükseltildiğinden vergi geliride Y1 den Y2 ye yükseliyor.) İdeal oranın sağ tarafına bakacak olursan burada durum tam ters yönde işliyor.Vergi oranları arttıkça vergi gelirleri düşüyor.
    Yani Laffer Eğrisi vergi geliri ile oranı arasında kesin bir şey söylemiyor.Analiz yapılacak ülkenin eğrinin hangi tarafında olduğu ve marjinal vergi oranına göre değişiklik gösteriyor. Y1 kadar vergi geliri elde etmek için T1 veya T4 vergi oranı uygulanabilir (T1<T4) . Analiz yapılacak ülke eğrinin sol tarafında ise uygulanan vergi oranı vergi gelirlerinin arttıracak sağ tarafta ise işe yaramayacaktır.
     İlla yüksek vergilerle yüksek gelirler elde edileceği kanısını değiştirmiş daha düşük vergilerle de aynı gelir seviyesine ulaşılabileceğini göstermiştir.
     Bununla beraber çeşitli eleştirilerde almıştır.Bazı iktisatçılara göre vergi indirimi sonrası bireylerin gelirinin artıp bunu yatırıma kanalize edeceği beklentisine dayandığı için Laffer eğrisi saçma bulunmaktadır.Bazı iktisatçılara göre de eğrinin gerçekleşebilmesi  T* vergi oranı çok daha yüksek bir seviyede bulunmasına ve yapılacak vergi indiriminin de az oranlarda olması gerektiği ortaya konmuş bunlarla ilgili çalışmalar yapılmıştır. Söylediğim gibi hepsi analize konu olan ülkenin değerlerine ve konumuna göre değişecektir.


   

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Tasarruf Paradoksu (Paradox of Saving)

Toplumda bir kişinin tasarruf yapması o kişinin refah seviyesini arttırıp zenginleşmesine yol açarken toplumun çoğunluğunun tasarruf yapması (tüketimi ,yatırımları ve üretimi azaltacağından dolayı) toplumun fakirleşmesine refah seviyesinin düşmesine neden olacaktır. Hoop geldik mi yine ''terkip hatası''na mikro anlamda geçerli olanın makro anlamda da geçerli olacağı algısının yanlışlığına. Tabi burada yapılan tasarrufların yatırıma kanalize olmadığı bir toplumu düşünüyoruz.Tasarruflar hep yastık altında...Yapılan tasarrufların yatırıma dönüştüğü bir toplumda paradoks ortaya çıkmayabilir.

En basit şekille açıklarsak;
şeklimizde yatırım harcamaları(Io) otonom kabul edilmiş bu yüzden yatay eksene paralel çizilmiştir.Ekonomi So kadar tasarruf yapılırken MG seviyesi Yo kadardır.Tasarrufların artmasıyla tasarruf eğrisi S1 konumuna gelmiş fakat MG düzeyi Y1 seviyesine gerilemiştir.


11 Ağustos 2013 Pazar

Ockham'ın Usturası (Ockham's Razor)




Sadece iktisatta değil bütün sosyal bilimlerde , sosyal hayatta , hatta iş dünyasında bile uygulanabilecek basit mantık yaklaşımıdır. ''Entia non sunt multiplicanda praeter necessitatem''  yani diyor ki ''unsurlar gereğinden fazla çoğaltılmamalıdır '' . Herhangi bir şeyi açıklarken probleme dair şartlar eşit ve elimizde 2 ve daha fazla açıklama varsa bunların en basit olanı tercih edilmelidir der.  En basit olan yada en az varsayımda bulunan tercih edilmelidir diyerek aslında olayı ustura gibi kestirip atmaktadır.Yani önünden kara kedi geçtiğinde o kedinin oradan geçmesinin sana uğursuzluk,ölüm,kötü şans getireceğini ve bunun metafizikle açıklanması gerektiğine de  yada sadece tesadüf olduğuna da inanabilirsin.Bu prensip çerçevesinde ikinci seçenek daha basit olduğu için o kabul edilir.Yada önümüzde aynı bölgenin 3 tane milli gelir denklemi var diyelim ;

1)5 bağımsız 1 bağımlı değişkenden oluşuyor
2)2 bağımsız 1 bağımlı değişkenden oluşuyor
3)4 bağımsız 1 bağımlı değişkenden oluşuyor
Bu prensibe göre 2. olanı seçmek daha mantıklı olacaktır.''Ne ka basit o ka iyi'' şeklinde de akılda kalıcı olabilir.

Lucas Kritiği (Lucas Critique) (1976)

     Hükümet yeni bir politika izlediğinde veya izleyeceğinde , tüketiciler-firmalar varsayım gereği rasyonel oldukları için uygulanacak politikayı kavrayıp ,etkilerini öngörüp ona göre davranış değiştirirler.İktisat politikasını uygulayıcılar (hükümet vs..) tüketicilerin,firmaların o ana kadar olan iktisadi davranışlarının gelecekte de devam edeceğini varsayarak politikalarını oluşturmuşlardır.Tüketicilerin,firmaların uygulanan politikaya göre davranış değiştirmesi sonucu için hükümetin uyguladığı politika etkinsiz olur.Tamamen etkinsizlikten bahsedemesekte etkinliği azalır demek daha doğru olacaktır.Geçmiş davranışlara ve ekonometrik verilere göre oluşturulacak bir politikanın etkinliği azalacaktır.
       Buradan anlıyoruz ki makro düzeyde etkin görünen bir politika mikro düzeyde (veya tam tersi) geçerli olmayabilir .Böyle olduğunu düşünmek ''terkip hatası''na (fallancy of composition) yol açmaktadır.